• Ülkemiz’deki servis merkezleri, paslanmaz çelik üretim silsilesinin son safhası ve en önemli tamamlayıcı unsuru olarak yer almaktadır.
  • Tüm Dünya'da Paslanmaz Çelik Üreticilerinin en önemli tamamlayıcı unsuru Servis Merkezleridir.
  • Dernek faaliyetlerimiz hakkında tüm sektörümüzü bilgilendirmekteyiz.
  • Fason hadde tesisleri yerine Ülkemizde entegre tesislere ihtiyaç vardır.
  • Bu konuda Başkanımızın 2017 yılı mesajını okuyunuz.
BAŞKANIN MESAJI
Paslanmaz Çelik Kültürünü Benimsemiş Dostlarım ,

“2015 yılında Dünya Paslanmaz Çelik Platformundaki istikrarsızlık ve durgunluk, 2016 yılında dış piyasaları olumlu yönde etkilemeye başlamış, ancak ülkemiz bu gelişmeye maalesef ayak uyduramamıştır. Bu nedenle 2017 hedeflerimizi akılcı yönde yeniden revize etmemiz gerekmektedir. ”

Türkiye'nin ihracat pazarlarının yer aldığı Ortadoğu, Avrupa, Ukrayna ve Rusya’da yaşanan gerek politik gerilimler gerekse ekonomik durgunluk ve belirsizliğin, paslanmaz çelik sektörünün 2016 için öngördüğü ihracat hedefini revize etmesine yol açmıştır. “Firmaların yurtdışı pazar arayışlarının, 2016 yılında da sürmesi beklenmiş, ancak hedeflerin tutturulması maalesef mümkün olmamıştır. Paslanmaz çelik sektörünün ihracat hedefine 2017'de ulaşması için çalışmalar yoğunluk kazanarak devam edecektir.” Başarılı olması özellikle ortadoğudaki politik istikrarsızlığın sona ermesine bağlıdır. Ki; bu durumun 2020 yılına kadar olumlu sonuç vermesi mümkün görülmemektedir.

Paslanmaz çelik sektörünün 2016 yılında ihracat rakamlarıının cılız kalmasına sebep, dış piyasaların Ülkemize karşı olumsuz tutumlarının yanında piyasa koşullarımızın ve fiat politikalarımızın yetersiz kalması ve ülkemizdeki ekonomik krizin devamıdır. “Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Dış Ekonomik İlişkiler Kurumu (DEİK) ve Ekonomi Bakanlığı'nın çalışmalarında yer alan; yeni pazar ve piyasalar oluşturarak ihracat hacminin geliştirilmesi hedefi, paslanmaz çelik sektörü için de geçerliliğini korusa da, Ülkemiz gerçeklerinden hareketle beklentilerimiz maalesef gerçekleşememiştir. Kuzey Afrika’nın yanı sıra Sahra Altı Afrika ülkeleri ile Körfez ülkelerinin, sektörün yeni hedef pazarları arasında hedeflediğimiz bir sırada, özellikle Ortadoğu ülkelerindeki politik istikrarsızlık ile euro-dolar paritesindeki düşüşün, geçici süreyle de olsa AB'yi hedef piyasalar arasından çıkarmıştır.

Paslanmaz çelik ithalatında, yıllık takriben 520 bin tona ulaşan Türkiye'nin, 2016 yılında ihracat hedeflerine ulaşamamış olması 2017 hedef ve tahminlerimizin zayıflamasına yol açmıştır. İhracatımızın yarısından fazlasının, mevcut çelik servis merkezlerinde işlenerek yapıldığını düşündüğümüzde, Servis Merkezlerinin ne denli önem taşıdığının bilincinde olduğumuzu görürüz. Yıllık yaklaşık 100 bin ton ürünün ise nihai mamul içinde dolaylı biçimde ihraç edildiğini de belirtmeden geçemeyiz. Sektörümüz dolaylı olarak yaklaşık 300 bin kişiyi istihdam etmektedir. Ayrıca bu işletmelerin yüzde 65’lik bölümünün PASDER üyeleri ile tedarik zinciri içerisinde doğrudan ve dolaylı ilişki içerisinde olduğunu unutmamalıyız. Türkiye'de, kişi başı paslanmaz çelik tüketimi ise (ihracaat dahil) yıllık 6 kg. dır. Bugün gelişmiş ülkeler arasında önde giden Japonya’da kişi başı yıllık paslanmaz çelik tüketiminin 20 kilograma, Avrupa Birliği ülkelerinde ise yıllık 14 kilograma ulaştığı düşünülürse, Türkiye'nin paslanmaz çelik tüketiminde gelişme şansının yüksek olduğu söylenebilir.

“Türkiye'de entegre üretim yapılmıyor”
Türkiye'nin 2016 yılı ithalat rakamlarıyla dünya paslanmaz çelik pazarındaki yüzde 1.2 payı durağan olarak devam etmektedir. Böylece “Türkiye'de paslanmaz çelik entegre üretimi yapılmıyor ve yakın bir zamanda da böyle bir üretime geçilebilmesi mümkün görünmüyor’’ denilebilir. Bunun temel sebepleri arasında; pazarın durumu, dünyada mevcut atıl kapasite, yatırım için gerekli hammadde arzının Türkiye'deki yetersizliği ve dış ülkelere göre daha pahalı olması, aşırı enerji kullanımı gereksinimi ve yüksek yatırım tutarından kaynaklanan işletme geri dönüş ve amortisman süreleri yer almaktadır.”

Dünyada mevcut ergitme paslanmaz çelik kapasitesi 2016 itibarıyla yıllık 65 milyon tona ulaşmış ancak fiili sıvı paslanmaz çelik üretim miktarı takriben % 30 noksan olarak gerçekleşmiştir. 2016 sıvı paslanmaz çelik üretimi 44 milyon ton civarındadır. Kullanılamayan kapasitenin 20 milyon ton’a ulaşmış olması, ülkemizde entegre yatırımın henüz yapılmasının doğru olmayacağına işarettir. Yine dünya üretim kapasitesinin yüzde 53’lük diliminin Çin’in elinde bulunduğu “Bu oranın, diğer Asya ülkeleri ile beraber yüzde 72 seviyelerine ulaştığı bilinmektedir’’. Güney Kore'nin fiili üretimi yaklaşık yüzde 5 civarındadır. Ayrıca Güney Kore’nin ÇHC’ de bulunan sıcak hadde yassı mamul üreten tesisleri üretimini sınırlamıştır. 1 Mayıs 2013'te yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması ile Güney Kore’den ülkemize ithal edilen soğuk ve sıcak haddelenmiş paslanmaz çelik ürünlerinde kayda değer bir artış yaşanmaktadır. Bunun nedeni ise diğer Uzak Doğu Ülkelerinde yapılan ithalata konulan % 8 ‘ lik Gümrük vergisi %10’a çıkarılmış, böylece Güney Kore Dışındaki uzak doğu ülkelerinden yapılan ithalatın azalmasına sebep olmuş, ülkemize ithal edilen Güney Kore çıkışlı paslanmaz çeliklerin fiatlarındaki artışlar Güney Kore’nin artı kar hanelerine yazılmakta, ülkemizdeki sanayicilerin cebinden çıkmaktadır. Hazinemize gelir olarak kaydedileceği düşünülen gümrük vergisi, vergili ithalatın önemli derecede azalması nedeniyle beklentilerin çok altında kalmıştır. Bu nedenle konunun bir daha düşünülmesinde ve mümkünse verginin kaldırılması veya önemli derecede azaltılması sağlanmalıdır.

“Gümrük Vergisi'ndeki artış fiyatlara yansıdı”
Güney Kore dışındaki uzak doğu ülkelerinden % 10 gümrük vergisi ödenerek ithal edilmekte olan paslanmaz çeliklerin sanayicilerimiz tarafından ürüne dönüştürülmesi, maliyetlerin önemli derecede artmasına ve bu nedenle ürünlerimizin ihracaat olanaklarının yara almasına sebep olmuştur. Vergisiz olarak ithal edilebilecği düşünülen Güney Kore çıkışlı paslanmaz çelik fiatlarının diğer uzak doğu ülkelerinden gümrük vergisi oranına yakın derecede pahalı olması Sanayicilerimizi müşkül duruma sokmuştur. Bu durum ara mal veya yatırım malı şeklinde kullanılan paslanmaz çelik ürünlerde fiyat artışlarına yol açmıştır. Türkiye'de başta beyaz eşya, mutfak gereçleri, makine, gemi, gıda ve kimya sektörleri olmak üzere bir çok sektörde maliyet artışları yaşanmaktadır. . Bu durum, söz konusu sektörlerdeki firmaların ihracattaki rekabetçiliğini ve pazar payını olumsuz yönde etkilerken iç piyasadaki fiyat artışları ise enflasyonist baskı oluşturmaktadır.

“Paslanmaz Çelik Fiyatlarındaki hareketler”

2016 yılında alaşım elemanları fiatlarındaki artyışlar ve istikrarsızlık, sonuçta önemli iki alaşım elementi KROM VE NİKEL fiatlarındaki inişli çıkışlı bir döneme dönüşmüştür. Bu nedenle paslanmaz çelik fiatlarının 2016 yılı son çeyreğinde yükselişe geçmesi sektörü olumsuz yönde etkilemiştir. Böylece istikrarsız fiat hareketleri her zaman olduğu gibi sektörü önemli derecede rahatsız etmiştir. Tahminlerin doğru yapılmaması halinde sektörde tamiri mümkün olmayan büyük yaralar açılabilir. Spekülatif hareketler, alım ve satımdaki yanlış politikalar ve de en önemlisi günü kurtarmak amacıyla oluşacak ekonomik uygulamalar platformun depremi olacaktır. Akıllı ve doğru tahminlerle ve gerektiğinde beklentilerin uzağında da olsa, önemli ve ciddi planlamalarla sektörün hayatiyetinin korunması ve devamı mümkün görünmektedir.


Not : Üyesi bulunduğumuz ISSF – WORLDSTAINLESS
Kuruluşunun web sitesindeki bilgilere ulaşarak
2001 ila 2014 yılları ile 2015 yılı ilk 9 aylık sıvı paslanmaz
üretim tablolarını görebilirsiniz. www.worldstainless.org

Tüm Sektör ilgililerine iyi çalışmalar ve 2017 yılında sağlık ve başarılar dilerim.


Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlarız.

PASDER PASLANMAZ ÇELİK DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU ADINA
BAŞKAN -UFUK LEFLEF-
İstanbul, 1 Ocak.2017








© Copyright 2018 PASDER Paslanmaz Çelik Kullanımını Geliştirme ve Yaygınlaştırma Derneği                                                                                           kwebtasarım